Müşaviler Birliği

TÜRK TİCARET KANUNU KAPSAMINDA ŞİRKETLERİN BİRLEŞMESİ USUL VE ESASLARI

TÜRK TİCARET KANUNU KAPSAMINDA ŞİRKETLERİN BİRLEŞMESİ USUL VE ESASLARI

“Şirketlerin evliliği” olarak da adlandırılan şirketlerin birleşmesi, yasal mevzuat uyarınca bir prosedüre tabi tutulmuş olup bu prosedüre uyulmamasının yaptırımı birleşmenin mahkeme kararıyla iptali olacaktır. Bu nedenle şirketlerin birleşmesi usul ve esaslarını, Gümrük ve Ticaret Dergisi verilerinden yararlanmak suretiyle açıklayarak süreci anlaşılır kılmaya çalışacağız. Birleşme, şirketler için bir tür yapı değişikliğidir. Birden fazla şirket arasında akdolunan birleşme sözleşmesine istinaden, birden fazla şirketin yeni kurulmuş sayılan ana şirket bünyesinde bir araya geldiği, bu şirket dışında kalan diğerlerinin tasfiyesiz olarak sona erdiği bir hukuki müessesedir. Mevzuata göre, bir şirketin diğerini devralması şeklinde birleşme veya yeni bir şirket içinde bir araya gelme şeklinde birleşme gerçekleştirmek mümkündür. Birleşme işlemi için en az iki ticaret şirketinin varlığı aranır ve devrolunan şirketin mal varlığı bir bütün halinde ana şirkete geçer. Burada, çatısı altında birleşilen şirket için “ana şirket” tanımı, yalnızca izah kolaylığı açısından kullanılmış olup “yavru şirketlerin” varlığını göstermeyeceğine dikkat çekmek isteriz.

Birleşme süreci, şirketlerin temsil organları arasında müzakereler ile başlar ve bu kapsamda birbirlerine göndermiş oldukları yazılı metinler bağlayıcı olmayıp yalnızca bir “niyet” içerir. Esasen bu aşamanın bağlayıcı işlevi olmaması zorunludur çünkü şirketler de tıpkı gerçek kişiler gibi menfaatlerini korumak zorunda olup en doğru birleşme için öncelikle gerçekçi ve dürüst müzakere yürütülmesi önem arz etmektedir.

Müzakereler, şirketin tercihen son altı aylık bilançosu üzerinden yürütülür. Şirket ekonomisinde önemli değişikler olduğu biliniyor ise bir ara bilanço çıkarılır. Şirket ekonomisinde önemli değişikliğe; bir kooperatifte çok sayıda ortağın ortaklıktan çıkması, şirketin faaliyet yılı zararının anormal düzeyde artması, büyük bir tesisin satılması-satın alınması örnek olarak gösterilebilir. Son bilanço ve gerektiğinde ara bilançonun, denetime tabi şirketlerde denetçi tarafından, diğer şirketlerde ise yönetim kurulu tarafından onaylanması şarttır.

Devralma yoluyla birleşmede devralan şirket, sermayesini, devrolunan şirketin ortaklarının haklarının korunabilmesi için gerekli olan düzeyde artırmak zorundadır. Bu nedenle birleşme hususuyla birlikte sermaye artırımının da tescil edilmesi gerektiğine dikkat çekmek isteriz.

Birleşme görüşmelerinden sonra taraflar birleşme sözleşmesi imzalarlar; bu sözleşme iki ya da daha çok taraflı olabilir. Yazılı şekil, sözleşmenin geçerlik şartıdır. Sözleşmenin ayrıca şirket genel kurulu tarafından onaylanması gerekir. Onaylanmaması halinde sözleşme geçersiz olur. Türk Ticaret Kanunu’nun 146. maddesinde, birleşme sözleşmesinde bulunması gereken asgari zorunlu kayıtlar gösterilmiştir. Bunların bulunmaması süreci sakatlayacak, en azından sekteye uğratacak niteliktedir.

Birleşmenin tescili için sicil müdürlüğüne yapılan başvuruda, birleşme sözleşmesinin devralan ve devrolunan şirketlerin genel kurullarınca onaylanmasına ilişkin yönetim kurulu kararlarının noter onaylı örnekleri ile birleşme sözleşmesinin bir örneği müdürlüğe ibraz edilir. Birleşmeye taraf olan tüm şirketlerce hazırlanan birleşme raporu da şirketlerin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüklerine verilir. Belirli hallerde birleşme raporu hazırlanmasından vazgeçilebilecek olup süreç kısaltılabilir.

Bazı birleşmelerde bir takım kamu kurum ve kuruluşlarından izin veya uygun görüş alınması gerekmektedir. Örneğin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda şirket birleşmeleri rekabeti kısıtlayıcı etkisi olduğu durumlarda yasaklanmıştır. Ayrıca hangi tür birleşme ve devralmaların Rekabet Kuruluna bildirilerek izin alınması gerektiği adı geçen Kurul tarafından çıkarılan tebliğle belirlenmiştir. Yine Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yayımlanan tebliğle ilan edilen anonim şirketler anılan Bakanlığın izni ile kurulur. Eğer ki, bahsi geçen faaliyet alanlarında çalışan bir şirketin birleşme kapsamında esas sözleşmesinde değişiklik yapılıyorsa veya bu şirketler yeni kuruluş şeklinde birleşme yöntemiyle kuruluyorsa adı geçen Bakanlıktan izin alınacaktır. Aynı şekilde Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Hazine Müsteşarlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu veya Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu gibi kurum ve kuruluşlardan izin alınması gerekebilecektir. Dolayısı ile birleşme yoluna gitmeden önce ticaret hukukunda uzman bir hukukçudan destek alınması sonradan problem yaşama riskini en aza indirir.

Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, merkezleriyle şubelerinde ve halka açık anonim şirketler ise Sermaye Piyasası Kurulu’nun öngöreceği yerlerde, genel kurul kararından önceki 30 gün içinde; birleşme sözleşmesini, birleşme raporunu, son üç yılın yıl sonu finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporlarını, gerektiğinde ara bilançolarını, ortakların, intifa senedi sahipleriyle şirket tarafından ihraç edilmiş bulunan menkul kıymet hamillerinin, menfaati bulunan kişilerin ve diğer ilgililerin incelemesine sunmakla yükümlüdür (TTK m.149). Ortaklar ve diğer kişiler, herhangi bir bedel veya gider karşılığı ödemeksizin, bahsi geçen belgelerin suretlerinin ve varsa basılı şekillerinin kendilerine verilmesini isteyebilir. Bununla birlikte tüm ortakların onaylaması halinde, küçük ve orta ölçekli şirketlerde inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçilmesi mümkündür.

Birleşme sözleşmesi, birleşmeye katılan her bir şirketin yönetim organı tarafından genel kurula sunulur ve onay, bir genel kurul kararı şeklinde ortaya çıkar. Birleşme sözleşmesinin onaylanması ve uygulanabilmesi için birleşmeye katılan bütün şirketlerin genel kurullarında Kanunda öngörülen yetersayılara göre karara bağlanması gerekir. Birleşmenin onayına ilişkin TTK’da yer alan nisaplar, asgari nitelikte ağırlaştırılmış yetersayılardır; bunlar şirket sözleşmesi ile hafifletilemez, ancak ağırlaştırılabilir. Kollektif ve komandit şirketlerde birleşme sözleşmesinin oybirliğiyle onaylanması gerekir. Ancak, bu şirketlerin sözleşmelerinde, birleşme sözleşmesinin bütün ortakların dörtte üçünün kararıyla onaylanması öngörülebilir.

Birleşme, birleşmenin ticaret siciline tescili ile hukuki geçerlilik kazanır. Tescil, birleşme bakımından kurucu niteliktedir. Birleşme kararının tescili, devrolunan şirket açısından kurucu etkiye, devralan şirket açısından ise bildirici etkiye sahiptir. Son olarak birleşme kararı ve tescil edilen hususlar ayrıca Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan olunur. İlan ise devralan şirketin yönetim organı tarafından yapılır. Tescil ile birlikte devrolunan şirketin ortakları devralan şirketin ortağı olur. Tescil anında, devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer. Birleşmenin ticaret siciline tescili ile birlikte devrolunan şirket kendiliğinden sona erer ve ticaret sicilinden silinir.